İlçe Tarihi

Kentimizin Tarihi

Tarihi  geçmişi M.Ö.8000 yıllarına kadar dayanıyor, tarihi yerleri,muhteşem kumsalları,güneşi ve deniziyle her yıl 2 milyon turist ağırlayan kent Türkiye’nin ilk turizm kentlerinden biridir.
Sımsıcak güneşi,altın rengi kumsalları ve pırıl pırıl deniziyle,tatil denince akla il gelen yerlerin başında yer almakadır.Her yıl 2 milyon turistin ziyaret ettiği kent eğlence ve tatilin dışında tarihi ve kültürel mekanları ile ilgi odağı olmuştur.Yıl boyunca lüks yolcu gemileri ile  limana gelen Kruvaziyer turistleri Efes ve Meryem Ana’yı görmeden gitmemektedirler.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Zeynep MERCANGÖZ tarafından Kadıkalesi’nde yürütülen ve 11. yılına giren kazılarda,kent tarihi M.Ö. 8000 yılına kadar gittiği tespit edilen kent neredeyse her bölgesinden tarih fışkırıyor.

Eskiden Menderes vadisinin iskeleleri Ayasuluğ (Efes-Selçuk) ve Balat’tı (Milet). Ancak her iki limandan da deniz çekilince bölgede yeni bir iskele kurulması gerekti. Bu olay, Kentin bulunduğu yerde gerçekleşti.Ticaret daha çok Venedik ve Cenova’lıların elinde olduğu için bu yeni iskele ,İtalyanca bir adla,”Scala Nuova” adıyla anıldı.Burası, konsoloslukları, ambarları ve tüccarları ile adeta bir tüccarlar kolonisi idi. Müslüman Türkler önceleri,daha çok, kentten beş kilometre kadar içeride,bugün Atatürk yolu diye adlandırılan yolun üzerinde, Pilavtepe eteklerindeki Andızkule denilen yerleşim yerinde oturmayı tercih ediyorlardı.

Kent bugünkü yapısına aşağı yukarı 17.yy başında kavuşmaya başladı. Sultan Ahmet 1. ve Sultan Osman 2. zamanında iki kez sadrazam olan Öküz Mehmet Paşa isimli bir Osmanlı veziri, Kenti surlarla çevirtti. Ayrıca bir han, hamam ve camiyi de içeren bir külliye inşa ettirdi. Kente bir su şebekesi kurdurdu ve yeni su getirtti. O zaman surlar içinde kalan Kent, Dağ ve Camiikebir Mahalleri olmak üzere iki büyük mahalleden oluşuyordu. Camiikebir Mahallesi, düzlükte kurulduğu için dar ama birbirini dik olarak kesen sokaklardan oluşuyordu. Sokaklar arasındaki ev grupları, sırt sırta iki evi alacak genişlikteydi. Kentte evler, genellikle sokak üzerindedir ve arka taraflarında da birer avluları bulunmaktadır. Dağ Mahallesinde evler ve bahçeler basamaklar halinde olduklarından birbirinin manzarasını engellemezler. Antik Efes kentindeki ünlü teras evler gibi kademeli sıralanmışlardır.Bu evler tipik Osmanlı evi görünümündedirler. Çoğunun geniş saçakları ve bağdadi çıkıntıları bulunmaktadır. Genellikle klasik kiremit çatıyla kaplanmışlardır.

Bugün, eski Osmanlı kentini çevreleyen surlardan da çok az iz kalmıştır. Bu kalıntıların başında kale kapısı gelmektedir. Kemerli bir geçide sahip kapı, üzerinde yükselen bir kule ile tamamlanmaktadır. Kapının iç köşesinde eski bir çeşme bulunmaktadır. Çeşmenin tabanını antik bir lahit, yalağını ise yine antik bir kül lahdi teşkil etmektedir. Çeşme aynasında iki hayrat yazıtı bulunmaktadır. Bunlardan biri 19.yy dan kalma Arap harfli, diğeri ise yakın tarihlerde kazınmıştır ve Latin harflidir.Bu haliyle çeşme, kentin geçmişini anlatır gibidir.

Kent genişledikçe yukarıda anılan iki mahalleye, Hacı Feyzullah, Alaca Mescit, Camii Atik,Türkmen Mahalleleri de eklenmiştir. 1960’lı yıllarda büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğu keşfedilmiş; şehir bundan sonra hızlı bir gelişme göstermiştir. Özellikle son yıllarda, gerek kent içinde, gerekse civarda otel, motel, kamping, tatil köyü gibi pek çok dinlenme tesisi ve yazlık villalar yapıldı. Bu arada birde yat limanı inşa edildi ve liman tesisleri de genişletildi.

Kent bugün Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Bunun nedenlerini değerlendirirken, zengin tarihi çevrenin ve eşsiz planların varlığının yanısıra, bölgenin iklim koşullarını da belirmemiz gerekmektedir. Kentin hemen önünde başlayan kumsal kıyıları ile her şeyden önce bir plaj merkezidir.

Tusan, Akyar, Otuzbir, Kadınlar Denizi, Aslan burnu, Karaova, Güzelçamlı, Büyük ve Küçük Kalamaki, İlyas Ağa, Dipburun, Tavşanburnu plajları gibi temiz kumsallar kuzey ve güneye doğru kilometrelerce uzar gider. Kumsal şeritlerinin toplam uzunluğu 20 kilometrenin üzerindedir. Geniş kumsalların yanısıra derinlikten hoşlananlar için, dalmaya elverişli kayalık koylar da kentte’dir.

Menderes Vadisi İskelesi  
Eskiden Menderes Vadisi’nin iskeleleri Ayasuluğ (Efes-Selçuk) ve Balat’tı (Milet)Zamanla her iki limandan deniz çekilince,bölgede yeni bir iskele kurulması gerekti.Bu olay  kentin bulunduğu yerde gerçekleşti.

kent bugünkü yapısına 17.yy başında kavuşmaya başladı.Sultan Osman zamanında iki kez sadrazam olan Öküz Mehmet Paşa isimli Osmanlı veziri,kenti surlar ile çevirtti.Ayrıca bir han,hamam ve camiyi de içeren bir külliye inşa ettirdi.Camikebir Mahallesi,düzlükte kurulduğu için da ama birbirini dil olarak kesen sokaklardan oluşuyordu.Sokaklar arasındaki ev grupları,sırt sırta iki evi alacak genişlikteydi.Kentte evler,genellikle sokak üzerindedir ve arka taraflarında da birer avluları bulunmaktadır.Bugün,eski Osmanlı kentini çevreleyen surlardan da çok az iz kalmıştır.Bu kalıntıların başında kale kapısı gelmektedir.Kemerli bir geçide sahip olan kapı,üzerinde yüksek bir kule ile tamamlanmaktadır.Kapının iç köşesinde eski bir çeşme bulunmaktadır.Çeşmenin tabanını antik bir lahit,yalağını ise yine antik kül lahdi teşkil etmektedir.

Yeni Mahalleler 
Kent genişledikçe yukarıda anılan iki mahalleye,Hacı Feyzullah,Alaca Mescit,Camii Atik ve Türkmen mahalleleri de eklenmiştir.Özellikle son yıllarda,gerek kent içinde gerekse civarda otel,motel,kamping,tatil köyü gibi pek çok dinlenme tesisi ve yazlık siteler yapıldı.Marina’da yapıldı işletmesi (SETUR)Koç grubunda olan tesis yerli ve yabancı birçok motoryat,yelkenli ve teknelere hizmet vermektedir,bugünlerde yeni bir proje ile yenilenmesi başlanan Setur Marina çağdaş modern hale getirilerek kaliteli alışveriş mekanları,sinema,Kafeterya,restoranları ile yerli ve yabancı Kent ziyaretçilerine hizmet vermesi planlanmaktadır.
Kent bugün Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir.Bunun en büyük nedenleri zengin tarihi ve eşsiz doğası,iklim özellikleri gelmektedir. Tusan, Akyar,Otuzbirler,Aslan Burnu,Karaova,Güzelçamlı,Büyük ve küçük Kalamaki,İlyas Ağa,Tavşanburnu,Dipburun ve Kadınlar Denizi plajları gibi temiz kumsallar kuzey ve güneye doğru uzar gider.Kumsal şeritlerinin uzunluğu 20km nin üzerindedir.

 Körfezinde  Antik Yerleşim Yerleri

Pygela

Pygela,bugünkü Clup Pigale ve Kuştur tatil köyü’nün diskosunun bulunduğu tepede kurulmuş antik bir yerleşim yeri idi.Dünya,sağlık şehri olarak kurulan ilk kenttir.Pygela… Argos Kralı Agamemnon,10 yıl süren Truva Savaşları sırasında,yorgun düşen askerlerini dinlendirmek,hem de savaş gemilerini onarmak için bu bölgede  Pigale ve İzmir’deki Agamemnon şehirlerini kurdu.

Kadı Kalesi   

Kadı Kalesi şuan ki ismi ile Long Beach isimli siteler mevkiinde Nazilli sitesi yanında yer almaktadır,eski adıyla Carta bölgesi olarak bilinen bu yer aynı zamanda ticaret yerlerinden biriydi,korsan gemileri için sığınmaya elverişli limanı nedeniyle korsan gemilerine barınak görevi göryordu.

Güvercinada

Kent kıyısında yer alan küçük bir ada dır.Bir mendirekle karaya bağlanmıştır,üzerinde Bizans döneminde inşaat elden bir kale bulunmaktadır.Osmanlı imparatorluğu zamanında ve özellikle Mora isyanı sırasında diğer adalardan gelecek saldırılara karşı ileri karakol görevi görmüştür.Güvercinada ve Kalesi şuan yeniden düzenlenip restorasyon çalışmalarına başlanmıştır.

Kuşadası Tarihi Yerler

Buraya Oy Verin

1 Yorum

  1. Kuşadası ve çevresinin muhteşem bir geçmişi var.tatile gelen herkesi efes harabelerini ve çevresini gezmesini tavsiye ederim.Müze kart alarak yıl boyu ücretsiz ören yerlerine girebilirsiniz

Yoruma kapalı.